6 Aralık 2009 Pazar

Bir haftaya uzattığımız bayram tatilinin ardından yine Ankara'dayız..

Ama galiba bu, Ankara'da son haftamız.. Babamız Salı günü vize mülakatını geçer ve Çarşamba günü de kalan iki yirmilik dişini aldırırsa, ayaklanır ayaklanmaz evi taşıyoruz inşaallah.. Ondan sonra da önce köydekilerle vedalaşma, sonra İzmir ziyareti ve en son da annemlerle son İstanbul keyfi.. Şimdilik gidişimiz Aralığın son haftası olarak görünüyor.. Yeni yıla yeni bir ülkede gireceğiz galiba bu sene..

Gelelim tatil ayrıntılarına..

Bu fotoğraf, bayram tatilinin en eğlenceli anlarından birini hatırlatacak bana..

Yusufcuğu pazarda oyalamak için aldığım ama kısa bir süre sonra patlattığı "Spayyıy men" annemin ellerinde operasyondan geçmekte..


Annem, ağlama sesiyle pazarı çınlatan Yusufcuğu "Evde ameliyat edicem ben onu, üzülme sen.." diye susturdu !!
İnanmadım ama resmen ameliyat etti balonu :P İçine gazete doldurup kenarlarını dikti !! Yusufcuk da heyecanla ameliyattaki hastasının başını bekledi :))

Sonuç: Spayyıymen bir süre "O eski haaağğğğlimdeennn eser yok şimdiiiiii.." modunda dolandı ortalıkta sonra da bütün dikişleri patladı Yusufcuğun elinde oradan oraya atılmaktan !!

Yusufcuk oyalandı ve mutlu oldu ya, daha ne isterim :))


Gelelim pazar maceramıza.. İki gün üst üste pazar gezmekten -ki ilk gün abartısız dört saat dolaşmışız !- o akşam bacaklarımın ağrısından duramadım.. Hani olur ya, insan çok yorulunca böyle su akar gibi bir his olur bacaklarında, işte o hisle kıvrandım yatakta :P


Ama bunlar için değmez mi?


İkisi anne hediyesi bu ciciklerin.. En alttaki kemanlı-notalı da uğruna o kadar saat dolaştığım, bulana kadar pes etmediğim eşarp :))


Özellikle bu trençkotlu olana Victora'nın sayfasında gördüğümde bayılmıştım zaten.. Ama benim tercihim herzamanki gibi pembe olandı :)) Kırmızısı olsa onu da alabilirdim :P


( Trençkot demişken.. Bugün bu, bu, bu ve bu trençkotu buldum linkten linke gezerken.. Özellikle buna ve buna bayıldım.. Demek ki böyle şeyler alabileceğim Amerika'da.. Oleyyyyy.. )


Ayrıca çok güzel gömlekler, bir tunik ve iki de etek aldım ki kimse inanmaz pazardan aldığıma.. Zaten normalde de pazardan alıyorum bazı kıyafetlerimi ama kimse inanmıyor !! İstanbul'un pazarları bambaşka.. Abonesi olduğum birkaç amca var :)) Ünlü markaların seri sonlarını getiriyorlar etiketlerini kesip.. Ben de belki onda bir fiyatına alıyorum aynı şeyi, fena mı?



....................




Yusufcuk bayramı "zırvana"ya ulaşmış bir şekilde geçirdi.. Eve döndük, hala tam olarak kendine gelebilmiş değil !! Şımarıklık yaşla artan birşey, buna kanaat getirdim :P


Özellikle trafikte olduğumuz iki gün, arabada sıkılmanın da olayı abartmasıyla bana çok zor anlar yaşattı.. Bir yandan bize bağırıyor, bir yandan tükürüyor, bir yandan şımarık şımarık oraya buraya atıyor kendini.. Ayy benim masum, sevecen bebeğim nereye gitti?

Benim bilmediğim bir "üç yaş sendromu" falan mı var acaba ?

Artık ne güzellikle ne de azarlamayla anlamıyor ya da yapmıyor maalesef istediklerimizi.. Öyle bir inatlaşma ve terslik dönemine girdi ki anlatamam !! Umarım bu geçici bir dönemdir ve bu agresiflik çabucak biter yoksa ikimiz de birbirimizi çok yıpratacağız, kaçış yok :((


Çok şımardığı gün annem dedi ki aradabada, "Yusuf niye böyle yapıyorsun annanecim, dur eve gidelim de çocukluğuna bir inelim senin :P " :)) Tahammülü son noktasına gelen Ozan önden atladı hemen: "Ne inmesi? Çocukluğuna indiricem ben onun indiricem, hele eve bi gidelim !! :))

Durum vahim yaa, cidden vahim !!



.....................



Hani Anadolu Feneri'ne gitmiştik ya bayramda.. Ozan köye annesinin yanına gidip de toplantı için tekrar İstanbul'a döndüğünde yine bir gezi düzenledik hemen.. Bu kez de hatırı kalmasın diye Rumeli Feneri'ne gittik..


Fenere giden yol..



Fenerin hemen yakınında, bana Lost'u hatırlatan orman :))
Ağaçlar o kadar uzundu ki başımı tamamen arkaya yatırmadan tepelerini göremedim !!



Ve bu ormanda da bulduk şu şirin orman çileklerinden..
Sanatsal çalışmalar yaptım çektiğim fotoğraflarla :P



Rumeli Feneri




Fener Kalesi





Ve kalenin ön tarafında da Karadeniz..

Sahil çok ama çok güzeldi.. Kuzey sahilleri gibi aynı, kayalık ve bembeyaz dalgalı..
Twilight'taki sahili hatırlattı bana :)) (Yedinci seferi de annemle izledim bu arada!!)



Şimdilik bu kadar.. Kalan birkaç fotoğrafı da daha sonra yüklerim artık.. Bir de "Yusufcuktan Seçmeler" ve "Yusufcuk ve aşk kavramı" !! yazısı hazırladım ama önce biriken işi gücü halletmem lazım..


Salı ve Çarşamba günü için ayrıca uğrar, dua isterim artık..
Hoşçakalın..

12 yorum:

yastuf dedi ki...

Cicilerine bayidim Kuaybe cim cok sekerler :)))))

Ayrica online buldugun cicilerde cok seker bi goz aticam o siteye iyice....

optuk sizi sevgiler.

Unknown dedi ki...

Kuaybecim yazina bayildim, esarplarina ayri bayildim, pazara cok nadir giden biri olarak pazara karsi bir sempatim olustu, cok merak ettim diger aldiklarinida...Gule gule kullan canim.Insaallah Esin hayirlisiyla vize onayini alir ve umdugunuz gibi yeni yila yeni kitada girersiniz:)

mihli dedi ki...

ne diyelim.. hüzünlü bi yazı oldu benım için. tam yeni keşfetmiştim.. aa ankarada bu kadar yer varmıs gidilecek ne iyi ..gibisinden bir sürü tat cıkarıyodum kendime. sende gidiyorsun..:( ama olsun. inşallah babanız saglıkla halletsin dişlerini, sonradaa kolayca vize işleri yoluna girsin biiznillah da varsın acıkta amerikadan okuyalım maceralarını. (bu arada dün yusufcugun sünnetini okudum. hem agladım hem korktum. darısı hayırlısyla basımıza insaallah.hangi hastaneydi? memnun kaldınızmı? diye sormak isterim. blog anne??)
bu arada bir kadıköylü olarak benim favorim bostancı amerikan pazarı. ordan aldıklarıma kimse inanmaz benimde. ankaranın eksikleri adlı uzuuuuuun listemde ilk beşe girer o canım pazarlar...
(not: kırmızı çiçekli ile trençkotlu eşarba bayıldım.)

Esra dedi ki...

bu bayram bizde de çok yorucu geçti canım,blogda bahsetmiştim biraz zaten,bizimki de aynen Yusufcuk gibiydi,sabır sınırlarımızı çok zorladı!..Neyseki şimdi düzeldi.Tamamen şımarıklığından yaptığını anladım.. Şımarıklığın yaşla paralel arttığına inanıyorum artık bende.İnş.daha ötesi olmaz:)

Kuaybe dedi ki...

Daha güzelleri senin olsun Yasemincim inşaallah.. Ve evet, o sayfaya göz at, bak daha neler var :))


****


Arzucum sağol.. Bence sen de uğra arada pazara, hiç ummadığı şeyler buluyor insan pazarda.. Ama tabii bakmak lazım, tezgahlara girişip mıncık mıncık karıştırmak lazım :))

Eğer fırsat olursa diğer aldıklarımı da fotoğraflayayım senin için..

Kuaybe dedi ki...

Mihlicim üzülme yaa.. Benim arşivi karıştır sen, orada birçok yer var gezilip görülecek.. Bir süre idare eder sizi :))

Bostancı pazarını biliyorum.. Annemler Bağdat Caddesinde otururken az gitmedim oraya da :)) Hala bazı kıyafetlerim var oradan alınma..

Ankara'da nerede öyle pazar? Varsa da ben keşfedemedim valla dört senedir !!

Ve eşarplar için de, daha güzelleri senin olsun.. Hatta eğer ben İstanbul'a son gidişimde alabilirsem göndereyim sana istersen.. Fırsat olur diye düşünüyorum.. Ne de olsa kendim için gitmem şart bir kez daha :))


****



Esracım, inşaallah dediğin gibi geçici birşeydir gerçekten yaa.. Ne zormuş "inat" meselesi !!

O sinirli sinirli ağlaması ve ne dersem tam tersini yapması beni gerçekten çok geriyor :((

Unknown dedi ki...

Kuaybecim ne diyorum, sen Istanul'a gelince bir bulusma ayarlamak istiyoruz ya pazar bulusmasi yapsak nasi olur?bende istiyorum o esarplardan ammmaaaa:)

Kuaybe dedi ki...

Bana uyar :))

Pazarda ne yaparız onca kadın ve çocuk hepberaber, o pazar ne hale gelir bilemiyorum ama çok eğlenceli olacağı kesin :P

our twins of N.Y./SEYHAN dedi ki...

Aldiklarini gule gule kullan herbiri cok sik. zevkli secimler...

Yusuf'cuuuuuk! ama o simit oyle tutulmaz ki! valla buram buram kokusu burnuma geldi sokak simidinin:))

Kuaybe dedi ki...

Sağol Seyhancım..

Gelirken simit getirsem sana nasıl ulaştırabilirm orada?

our twins of N.Y./SEYHAN dedi ki...

Sen bana ny daki adresini ver ben seni ertesi gunu ziyarete gelirim canim:))

ayrica ona firsatin olabilecegini dusunmuyorum, yogun ve yorucu bir yolculuk sizi bekliyor.
cok naziksin. ince dusuncelisin. sonsuz tesekkurler...

Kuaybe dedi ki...

Canım NY değil, Texas Austin'e gidiyoruz biz.. Ama gerçekten de ulaştırma imkanı varsa, getiririm..