Bir demet Ramazan aktivitesi..
Altınpark Ramazan Fuarı
Babamız ebru tezgahının başında..
Kocatepe Kitap Fuarı
koluna saat yapmaya çalışan Yusufcuk :))
Babamızla geçirdiğimiz ve birlikte iftar edebildiğimiz birkaç günün ardından yine klasik Ramazan rutinimize döndük.. Ozan fuarda, Yusufcukla ben evdeyiz.. Arada işyerine gidiyorum, arada arkadaşlarla iftar ediyoruz ama yine "bir Köroğlu, bir Ayvaz" kaldık oğlumla..
Şimdi bu Köroğlu-Ayvaz deyimini yazınca aklıma geçen yaz bunula ilgili duyduğum çok hoş birşey geldi.. Sizinle de paylaşayım.. Kızı gelin olan, oğlu da üniversiteyi başka bir şehirde okuyacak olan bir çift durumlarını anlatırken laf arasında söylemişti bu sözü.. Dinleyen kişi de şu yanıtı vermişti onlara: "Buna şükretsenize.. Ya sadece Köroğlu ya da sadece Ayvaz olarak kalsaydınız? En azından birinizin yanında diğeri var.." O günden beri ne zaman bu lafı duysam, bu cevap gelir aklıma.. Yapayanlız olmadığıma binlerce şükrederim..
..........................
Yusufcuğun yeni tribi :
- Bi daha gelmicem bu eve ben.. Bu oyuncakları da oynamıcam işte, annesiz kağcam!! Sen bana çiğkin çiğkin davyandın!!
Aman en ufak bir laf söylemeyelim beyefendiye, hemen tehdit başlıyor.. Gelmeyecekmiş eve, bak bakkkkk!!!!
Bir de bana işine gelmediği zaman "Kusuya bakma anne, kavga etces bak!!" demesi yok mu, ölüyorum..
Bu diyaloglardan yanlış bir profil doğmasın aman!! Tabii ki tatlış tatlış şeyler de söylüyor benim oğlum.. Mesela büyüyünce "fuçubolcu" olmak istediği gibi :)) "Futbolcu" diyorum, "hayır" diyor, "fuçubolcu" :))
İki gün önce çorabını giydirecektim Yusufcuğun.. "Annecim şu timsahlı çorabını verir misin bana?" dedim.. Çoraba baktı baktı, "Timşah diil ki bu.." dedi.. "Ne peki?" dedim.. Ne dese beğenirsiniz? "Kuybaa bu ya, bildiyin kuybaa.."
!!!!!!!!
Sanırım yaşlanıyorum :P
Bir de bu aralar elinde geçen yaz aldığımız davul, bütün gün "İnsanlay, sahuya kalkııııınnnn..." diye gümbürdeyerek geziyor evin içinde.. Mahallemizin davulcusu sağolsun, her gece saat üçte yataktan zıplattığı için Yusufcuğu, çoocuum sahur kavramına aşina olmuş durumda.. Hay bileğine kuvvet abi, bir öğün daha ekledin Yusufcuğun beslenme programına :P
Bizimle oruç tutuyormuş güya Yusufcuk.. Sahurdan kahvaltıya, kahvaltıdan öğle yemeğine, ondan ikindi atıştırmasına ve ondan da iftara kadar :P Arada içilip atıştırılanlar da.. Ne desem, ne desem? Tutulan orucu güçlendirmek babından canım :P
Sahurdan sonra benim gibi su içip ağzını çalkalıyor bu arada.. Ama nasıl?
Suyu ağzına alıyor, sonra kafasını sağa sola sallıyor :))))))))))))))))
Diğer sistemi keşfedemedi hala :P
.............................
Davulcu geçiyor şu anda penceremin altından.. Gitme zamanı geldi.. Sahur hazırlamam lazım.. Bu arada bir ikili önereyim sahur için.. Tavuklu pilav ve üzüm hoşafı.. Ne yakıyor susatıyor ne de rahatsız ediyor tekrar yatınca.. Canım dedemin yıllardır fix sahur menüsüdür, ben de ondan çaldım.. Tok da tutuyor valla :))
Hadi hayırlı oruçlar herkese...