8 Ağustos 2009 Cumartesi

Bizi mutsuz eden, sahip olamadıklarımızdan çok sahip olduklarımız mı yoksa?

Ulaştığımız her bir hayalle, gerçekleşen her bir rüyamızla, sahip olduğumuz her yeni şeyle daha da sağlam bir perçin mi atıyoruz yüreğimizle dünya arasına? Aslında ait olmadığımız bu yere kök saldıkça, daha mı derinleşiyor içimizdeki boşluk?

Ruh, ötelere uçmak için çırpınan bir kuş değil mi?
Öyleyse çabamız neden onu buraya hapsetmek?

Özür dilerim ruhum..

4 yorum:

SELDA dedi ki...

Dünyayla aramızdaki gereksizce samimleşen bağı kısaca ama doyurucu bir biçimde açıklamış bu yazı sevgiler.

Adsız dedi ki...

hep bişeyleri istediğimizi sanıyoruz elde edince istediğimizi beklenen hazzı alamıyoruz tekrar bişey istiyoruz aslında sadece BİR şeyi istiyoruz ama ya farkında değiliz ya da yada bir türlü onun için bir farkındalık yapamıyoruz.çok çok çok haklısın.

Büşra dedi ki...

dünyaya bağlandıkça, daha bir inceliyor ipimiz O'nunla, ne diyeyim Allah kopanların yerine yenilerini eğirsin ve bağlasın bizi onunla sıkı sıkı. amin.

Adsız dedi ki...

Özür dilerim ruhum ifadesi müthiş...Daha öden düşünememişim :S sanırım milyonlarca özür borcum var :/
Bu arada bloğunuz çok hoş ilk ziyaretim umarım kabul edersiniz :))