29 Şubat 2008 Cuma

"Kuaybe, hatırlar mısın, hani geçen haftalarda bir kere hastalanmıştı Yusufcuk.. Sonra hastaneye gitmiştiniz.. İdrar tahlili istemişti doktor.. Ve sonra öğlene kadar zorlu bir bekleme süreci başlamıştı.. Yusufcuk direnmişti saatlerce, yapmamıştı çişini.. Ve sen beklemekten, daha doğrusu oradan oraya koşan Yusufcuğu zaptetmekten, yere düşüp sonra da yerleri sıvazladığı ellerini ağzına sokmasın diye çırpınmaktan yorulmuştun.. Söylenmiştin de söylenmiştin..

Sen misin söylenen?

Al bakalım sana daha da beteri.. Yusufcuğun gaita ( yani bizim anladığımız dilde kaka :P ) tahlili için bekle bakalım şimdi... Bu çiş gibi de değil üstelik.. Belli periyotlarla birikmiyor.. Günde bir kere ancak.. Hadi ikincisi şans olsun.. Hani ishaldi senin oğlun? Hani sabah iki kere doldurmuştu bezini? Vaz mı geçti yoksa ishal olmaktan hastaneye gelince? "


Yukarıdaki kısımlar, bugün hastanede kimliğini tespit edemediğim bir iç ses tarafından kulağıma fısıldananlar.. Sizinle paylaşmak zorunda kaldığım için üzgünüm :P Mideniz bulandıysa daha da üzgünüm ama annelik işte.. Bazen bez değiştirmekten daha da ötesi gerekebiliyor.. Ama yine de şükrettim çünkü o gaitaların ( küçük şeffaf kavanozlara doldurulmuş çeşit çeşit örnekler! ) mikroskobik incelemesini yapmak zorunda olan ben olabilirdim.. Benim payıma sadece beklemek düştü bugün..

Sabah, daha doğrusu öğlen babamız hastaneye bıraktı bizi Yusufcukla.. Çünkü iki gündür gaitamız ( böyle yazınca daha masum oluyor sanki :P ) bir acaipti ve enfeksiyon şüphesi vardı. Doktorumuz test istedi.. Ayrıca kırmızı beneklerimize de bakacaktı.. - Ki baktı, kızamıkcığa benziyor, dedi!-

Gitmeden önce iyice karnını doyurdum Yusufcuğun.. Biri yolda biri de hastaneye gider gitmez olmak üzere iki kere emzirdim ama maalesef hiç de beklediğim gibi olmadı gelişmeler.. İki gündür ishal olan çocuk saatlerce bekletti bizi! İçimden "Kesin yapmayacak.." diyorum ama bırakıp gitmeye de vicdanım el vermiyor.. Neyse saat dörde -yani doktorun mesaisi bitene kadar- bekledim ama tahmin ettiğim gibi "gaita" örneği veremedik..

Bu sırada öğlen uykusu uyumayan Yusufcuk iyice huysuzlanmaya ve uykusu başına vurmaya başladı.. Emzirme odasına gidip ters bağladığım bezi çıkarttım - gaita testi için bezi ters bağlattılar bize, emici tarafı dışa gelsin, naylon kısmı içte kalsın ve örnek kolay alınsın diye.. Evden numune götürecek olanlara faydalı olur belki bu bilgi, biz pazartesi günü öyle yapacağız da :)) - yeni bez bağlayıp uyuttum Yusufcuğu.. Bir yandan da eve nasıl gideceğimi düşünüyorum.. Çünkü babamız bizi almaya gelecek durumda değildi ve iki minibüse binmem lazımdı eve gitmek için.. Yusufcuğu oradaki yatağa yatırıp montumu giydim, çantayı kapattım derken ağlmaya başladı.. Tekrar emzirdim.. Uyuyunca ayağa kalktım, tekrar ağladı.. Kucağımda salladım, salladım, salladım.. Baktım uyumuyor, bebiyi kucakladığım gibi dışarı attım kendimi.. O odada biraz daha kalsaydım hiç iyi şeyler olmayacaktı :P

Elhamdülillah her iki minibüsü de hiç beklemedik, hemen geldik bizim sokağın başına.. Bu arada Yusufcuk önünden geçtiğimiz büfede satılan simitleri gösterip "mammaa" deyince simit aldım oğluşuma.. Tatlı tatlı yemeye başladı ve anlam veremediğim bir sakinlik çöktü üstüne :)) Herhalde sabah bizimle kalkıp bir daha uyuyamamasından olacak.. Ben de baktım ki Yusufcuk çok sakin, karşıdaki bayan kuaföre daldım hemen.. "....... Kesim-Saç Tasarım-İmaj" yazılı tabela cezbetti beni sanırım :P Hani dedim, şöyle yeni bir imaj yaptırayım kendime.. Mesela "selocan"ların şapkası gibi bir model.. Ama o uzantıların ucunda pembe çiçekler olacak :P İkisini kurdelayla birbirine bağlayacağım ve ortaya da bir kelebek tutturacağım, hani şu ördüklerimden.. ( Tamam Kuaybe tamam.. Herkes birkaç gündür uykusuz olduğunu, beyninin birkısmının sıvı kıvama geldiğini biliyor zaten.. Belirtiler sana kalsın.. )

Neyse, Yusufcuğun saçlarını kesip kesemeyeceklerini sordum, "Tabii ki keseriz.." dediler.. Kucakladım oğluşumu, eline de yeni bir simit parçası verdim ve sonra çok keyifli anlar yaşadık.. İlk traşımız - daha doğrusu ilk profesyonel traşımız, benim mantar modelleri saymıyorum- çok sakin ve güzel geçti şükürler olsun.. Saçları kesildikçe gözümde daha bir büyüdü, daha bir çocuk oldu benim oğlum.. Siz bakmayın benim ona bebi dediğime :))

.......................


Bu arada, şu saat oldu, Yusufta hala bir gaita örneği yok :P

İyi ki "Yapana kadar bekleyeceğim hastanede.." diye azmetmemişim.. Uyudu kerata.. Sabah uyanınca yapsın, bakalım ben değiştiriyor muyum o bezi..

Öyle gezecek bütün gün, ceza :P

6 yorum:

firdevs dedi ki...

yahu deseydin ben keserdim yusufun saclarini :p 5 yilimi bu ise verdimde :p gecmis olsun . iyi haberlerini yine buradan okuruz insaallah :)
ayrica sacinin yeni modelinide gormek isterdim :(

Ayça dedi ki...

Canım benim :) o ne yapsın annesi kakası gelmedikten sonra?
Anlatım o kadar tatlı ki sabır isteyen bu denli şey sanki masalmış gibi tatlı geliyor kulaklara( daha öncede yazmıştım bunu)
Rabbim acil şifalar versin, dert tasa göstermesin

YAVRU KUŞUN ANNESİ ANNEKUŞ(*YASEMİN*) dedi ki...

Merhabalar,
Hayranım sana. Bir olayı okurken yaşatıyorsun bize. Sanki olayın içindeyim. Sanki dizi film izliyorum, nerdeyse şimdi nolcak diye bağırasım geliyor bazen. Tıpkı roman okur gibi. Heyecan dolu.. Onca olay,yorgunluğun üstüne Yusufcuğun saçlarını kestirmeye halinde kalmış MAŞALLAH sana. İnşallah tahlil yaptırma olanağı bulursunuz(beklenen gaitayı alırsın) ve sonuçlar iyi olur. Çok geçmiş olsun.

zehra dedi ki...

kuaybecim cok gecmis olsun.demek cocugun gunlerdir rahatsizliginin sebebi buymus.benim kizimda hafif gecirdi kizamikcigi.ama bol bol sivi icmesi lazim simdi yusufcugun.hem kolay sindirir gaitasini yapar:) hemde kaybettigi siviyi tekrar kazanir.

bu arada yeni sac modelinizi merak ettim.ne yakismistir tras olmak yakisiklima iyice adam olmustur artik:)Allah daha nice traslar olmayi damat trasi gibi mesela nasip etsin:)

serinmavi dedi ki...

Geçmiş olsun canım...Rabbim şifalar versin...Selamlar...

Mısır Patlağı :) dedi ki...

Geçmiş olsun :)

Hayatımızda herşey onlara bağlı dimi :)

Aslında çok komik ama napalumm : )

Eminim traş olduktan sonra yusufcuğa bakıp ben de böle keserdim saçlarını demişiindir :)

Ama mantar modeli yusufla özdeşleşmişti : ))) sevgiler