15 Mart 2008 Cumartesi

Hani ben bahar geldi demiştim ya..

Vazgçetim sevgili günlük !

Geçen hafta kendilerine alelacele veda ettiğim kahverengi çizmelerimin ahı tuttu beni.. İki gündür yine yanıyor kombi.. Bugün Yususfcukla marketten dönerken de kar atıştırdı resmen! Hatta Kızılay'da iki saate yakın yağmış.. Çok üşümüş babamız..

Atalarımız cidden biliyor bu işi "Mart kapıdan baktırır.." derken.. Mayıs'ın ortasında, Konya'da lapa lapa yağan kara da şahit olan birisi olarak, bahar hevesimi biraz daha ertlesem iyi olacak galiba.. Babetlerim, uslu uslu beni bekleyin tamam mı?

Biz biraz daha pencereden dışarıyı seyretmekle yetinelim, evde geçirelim günlerimizi küçük sümüklümle :))

.....................

Az önce Yusufcuğu uyuttum ve yan yattığı için biri tamamen yastığa gömülmüş, diğeri de ona inat daha da şirince şişmiş küçük yanaklarını ısırmamak için kendimi sıka sıka odadan zor çıktım dışarı..

Bugünlerde hep oluyor bu bana.. Uyutuyorum afacanı ve sonra dakikalarca seyrediyorum onu.. Allah'a şükrediyorum.. Başta Nes'im ve H. ablam olmak üzere sevdiklerim dolanıyor dilime, küçük mucizelere sesleniyorum onları daha fazla bekletmesinler diye..

"Uyurken bambaşka oluyorsun Yusufcum.. Bakmaya doyamıyorum sana.. Küçük dudakların hala emiyor gibi hareket ediyor bazen.. Kapalı gözlerinin ince çizgisinde, usta nakkaşlara taş çıkartacak zarif bir güzellik görüyorum.. Yanakların bembeyaz pamuk şekeri, yüzün tatlı bir masumiyet tablosu oluyor.. Sana neden en çok "melek" diye hitap ettiğimi bir kez daha anlıyorum..

Seni seyrederek uyumak, sabah sana uyanmak anneni en mutlu eden şey bebeğim.."

........................

Yusufcuk cümle kurmaya başladı..
Ama bildiğimiz cümlelerden biraz farklı :))

İki kelimeden oluşmuyor.. Bir kelime ve bir hareketten ya da bir hareket ve bir ses taklidinden olşuyor.. Bazen de iki hareketten tabii..

Örneğin:

"Gitti" hareketi+ "Annn" efekti = Araba gitti
"Dağğiii doo diiii ğeeee" + "Bitti" hareketi = Şarkı, müzik vs. bitti
Yutkunma hareketi + "Beh" = Yemek istediğim şeyi ver

Maşaallah artık derdini o kadar iyi ifade ediyor ki hareket ve mimikleriyle, hayret ediyorum.. Ozan şaşırıyor bazen nasıl anladığıma ama sonuçta tüm gün onunla beraber olan benim, kullanma klavuzu gibi oldum artık Yusufcuğun :)) Zaten her anne, kendi bebeğinin kullanma klavuzu değil mi?

Aslında geçenlerde okuduğum bir araştırmaya göre hatalı davranıyor(muş)um.. Anlasam bile anlamıyor gibi yapmam gerekirmiş bazı şeyleri.. Hareketlerle kendini anlattığını farkeden çocuk, ihtiyaç duymadığı için konuşmayı ertelermiş.. Belki haklılar bu konuda ama nadir de olsa anlattığını anlamadığım zaman öyle huysuzlanıyor ki Yusufcuk, her mimiğini okumaya başladım artık.. Ben istediği şeyi çözdükçe o mutlu oluyor :)) Bol bol konuşuyorum zaten onunla, nesnelerin adını vurgulayarak söylüyorum, bazen renklerini, özelliklerini anlatıyorum ama çabuk konuşması için onu çok da huzursuz etmek istemiyorum açıkcası.. Zaten zamanı geldiğinde konuşacak inşaallah di mi?

.....................

Yusufcuğa aldığımız lego setinde iki tane küçük, el kadar bebek var.. Yapılan kulelerin falan üstüne takılıyor.. Yusufcuk ara ara eline alıyor bunları, "didiğğ, ciciğğ" diye seviyor :))

Dün gece de baktım, eliyle sıkı sıkı tutmuş, boynuyla omzu arasına sıkıştırmış bebeği.. "Nenniğğ" diye diye bir sağa bir sola sallanıyor.. Bebeğini uyutuyormuş benim meleğim :))

.......................

Oooo, saat gecenin ikisi olmak üzere..

Hemen yatmam, uykumu almam, sabah güzel uyanmam lazım :P Gezmeye gideceğim inşaallah yarın.. Sizin de tanıdığınız çok cici ve kibar bir hanıma davetliyim.. İki de şekeri var tabii.. Ayrıntılar yarın inşaallah.. Ee, biraz merak edin bakalım :))

7 yorum:

muko dedi ki...

Atalarımızn her dediği doğru değilsede mart konusunda dedikleri doğru sanırım bizimde burada hava günlük güneşlik iken birden buz gibi ve yağışlı oldu..

Yusuf'çuk hakkındaki düşüncelerini nede güzel dile getirmişsin,Annelik çok başka bişey,Rabbim isteyen herkese evlat sevgisi tattırsın inş..

Özlem olabilir mi acaba diye aklımdan geçti misafirliğe gideceğin yer?

uragan dedi ki...

ben biliyorum, ben biliyorum.
uro-beyin ;)

Melek* dedi ki...

budur işte kuaybecim mimarımı Allah HALIKIMIZ BİZİ BU KADAR GÜZEL VE ÖZEL YARATMIŞKİ.HZ ÖMERDE DEMİŞYA ŞEREF İSTEMEM BENİM EN BÜYÜK ŞEREFİM ALLAH'A KUL OLMAK.. ÖYLE DEĞİLMİDİR. HANGİ KONUYA ATLADIM DİMİ...BENDE ZAHİDİ İZLERİM KİRPİK VAR KAŞ VAR HEPSİ BİZDEKİLERİN UFAK UFAK OLANLAR AVUCUNDAKİ ÇİZGİLER BİLE AYNI.İNCİR TOHUMDAN AĞAÇ OLUR TOHUMU UFACICIK NOKTA ŞEKLİNDEDİR BEN ŞAŞARIM O TOPRAĞA ATILIR İPEK GİBİ KÖK OLUR HEMEN KOPAR AMA O TAŞI BİLE DELER GEÇER SIRTINDA KOCA BİR AĞACI TAŞI ANLATMAK İSTEDİĞİM.. ONU YAPAN HALIKIMIZ İNSANI NASIL O GÜZEL HALİYLE YARATMASIN..SİZE YUSUFÇUKLA MUTLULUKLAR... ÜZÜLME BAHAR YİNE GELİR İNŞ.

siyap dedi ki...

bende bahar geldi diye çok sevinmiştim ama her zamanki gibi hayallerimizi boşa çıkardı mart!:)
inşallah kısa zaman sonra yine baharı aramızda görmek istiyoruuuz...
sevgileeer...

YAVRU KUŞUN ANNESİ ANNEKUŞ(*YASEMİN*) dedi ki...

kuaybe
sana mail gönderdim.
Yusufçuk....
Bu da kim diye düşünebilirsin, kim olduğumu yazmadan göndermişim.
beğenirsen daha başkaları var.

mummy dedi ki...

Selamlar
Blogları karıştırırken adınız değişik geldi Kuaybe Kabe'den mi geliyor?

Bu arada Kızılay'dan falan bahsetmissiniz memleketimden:) Ankarama selamlar olsun...
Yusufçuğa sevgiler...
Sağlıcaka...

Kuaybe dedi ki...

Evet Mukocum, Mrat konusunda kesinlikle haklılar atalar :))

Ve bir daha evet, Özlem'e gittim ben :))


Seni cin uro-beyin seniiii :))


Teşekkğrler sevgili Melek.. Küçücük incir tohumunun koca ağacı sırtlaması örneği harika.. Evet Allah, en güzel şekilde yaratmış bizi.. İçimizin de dışımız kadar güzel olması dileğiyle..


Ben de baharı görmek istiyorum sevgili Siyap.. Şu anda yağmura bakıyorum, daha da çok istiyorum :))


Sevgili Yasemin, iki adresimi de kontrol ettim ama bana gelen bir mail yok.. Bir hata oldu galiba, ulaşmadı bana :( Merak ettim bak şimdi..


Merhaba Sevgili Mummy, hoşgeldin..
Evet ismimin anlamı "Küçük Kabe".. Arapça biliyor musun yoksa? Nasıl anladın?

Selamını ilettim bizim buralara :)