15 Ocak 2008 Salı

Birkaç gündür birşeyler yazacak enerjiyi bulamıyorum içinde.. İyiyim aslında, bir sorun yok ama sanırım yine çooook yorgunum.. Geçen hafta yoğun geçti yine maşaallah.. Hem misafirlerim hem de benim gittiğim misafirlikler vardı.. Bir de Yusufcuğun hergün artan temposu ve yeni talepleri sanırım aşıyor beni :))

Misal, Yusufcuk hala bana yapışık yaşamakta kararlı!! Yemek yapmak ya da az önce döktüğü birşeyin lekesini halıdan silmek için onu babasıyla salona kapattığımda ( muha haa haaaa - yoo ben değilim gülen, cinnet anlarımda, içimde saklandığı yerden çıkan kötü anne :P - ) "Ağğğğnnneeiiii" diye ağlıyor kapıya yapışıp.. Baktı ki açan yok, o zaman da salonun duvarında asılı kocaman düğün resmimizde beni gösterip ağlıyormuş.. Ozan anlattı dün, öldüm gülmekten..

Okuduğum kadarıyla normal ve geçici bir süreç.. Geçeceği günü bekliyorum sabırla.. Sebebi anneden ayrılma korkusuymuş. Hatta okuduğum bir yazıda, uyku problemlerinin en önemli sebeplerinden birisinin de bu olduğu anlatılıyordu. Annelerine çok düşkün bebekler sırf ondan ayrılmamak için uykuya dalmak istemez ya da uykuları hafiflediğinde annelerinin yokluğunu farkettikleri için sık sık uyanırlarmış..

Yusufcuk, beni geceleri daha az sevsen olur mu cicikim :P

Bir de bu aralar çok tatlı bir huy geliştirdi afacanım.. Ulaşamayacağı birşeyi almak istediğinde önce her yolu deniyor.. Baktı ki imkansız ( örneğin kütüphanenin üstünde duran keçeli kalemleri almak ) hemen babasının ya da benim yanımda bitiyor.. Oturuyorsak koltuğa çıkıp arkamızdan ittirerek bizi ayağa kaldırıyor, ayaktaysak da genelde dizimizden ya da bacağımızdan - eli oraya yetişiyor bebemin :) - çeke çeke bizi istediği şeyin olduğu yere götürüp "Beh beh" diye işaret ediyor.. Bu "beh beh"lerin "ver" anlamında olduğunu anladınız sanırım :))

İstediğim kıpkırmızı ayakkabıları hala alamadım ama kıpkırmızı bir etek dikiyorum kendime.. Şirin birşeye benziyor şimdilik.. Tam olarak bitince göreceğiz bakalım.. Kenarlarına da şöyle fırfır gibi birşeyler teğelledim kumaşın renginden, oh olsun :))

Iııı, şeyyyy..

Son bir uyarıyla bitirelim yazıyı.. Küçük bir bebişiniz varsa ya da olma ihtimali varsa sakın ama sakın benim yaptığım hatayı yapıp dolap kapakları ayna olan bir yataodası takımı almayın!! Sakın..

Dakikalarca o minikk el izlerini temizlemeye çalışmak ve bunun -en azından bir on yıl- sonu olmadığını acıyla farketmek çok can sıkıcı olabiliyor.. Özellikle de yağlı, diş macunlu ya da ezilmiş küçük ekmek parçaları da ihtiva eden lekeleri temizlerken :P

10 yorum:

Esra dedi ki...

Aynı durum bende de var canım,bizimki de gittikçe daha bağlanıyor bana..Bugün teyzesine bırakıp biraz dışarı çıkayım dedim,ağlamaktan bihal olmuş yavrucak..Dış kapının önünde oturup "anneee"diye ağlamış ben gelene kadar..İnşaallah geçici bir durumdur dediğin gibi..
Bu arada Erva da ver e "beh" diyo:)
Sevgiler

pastacirapunsel dedi ki...

Canım, geçecek bu durum ama ona güven verirsen çok daha kısa sürede geçer. Dışarı çıkarken ne kadar süreliğinde çıktığını ve mutlaka geri geleceğini anlat ona. Bir süre sonra alışacaktır bu tarz konuşmana.Ve en önemlisi güven duyacak sana.

Kolaylıklar diliyorum sana, bu arada sen İst.a gelince yine toplanırız üzme sen kendini......

Sevgiler..

Archi*Sugar (Esra) dedi ki...

Ne cok benziyor su bebisler birbirine. Bizimki de "puah puah" diyor istedigi birsey icin. Ozellikle su istiyorsa yapa paca cekistirip goturuyor. :-P

AYSUN dedi ki...

Kuaybe güldürdün beni akşam akşam:) Bereket ben sadece üst tarafında ayna olan gardrop almışım da o izlerden kurtulmuşum:) Sadece koridordaki boy aynasını silmekle uğraşıyorum şimdilik:P

Yaa ben de yazın takmıştım kırmızıya:) Dönemlik bişey sanırım bu. Şu an aldığım kırmızı ayakkabılara bakıp duruyorum sadece:P

Ben de yarın Berke bir hırka başlıyorum. İnşallah kış bitmeden bitiririm:P

AYSUN dedi ki...

Ben yazdım bişiler ama geldi mi?:)

iremmm dedi ki...

ayyy ewt yaa baglanma duyguları gecmek bilmiyor..bak biz hala anne-bebek maymun gibiyiz..19 kg cocugu tasıyorum...


hayirlisi olsun..amann arkadasim yaa bizden baska kimleri var yaa...tabi bagli olucaklar..gözlerini actilar bizi gorduler..hayatlari ellerimizde yaa :( kiyamammmmm hicbirinee vala...



bu islak ekmek izlerini cook iyi biliriiiimmmm..İMDAAATTTT :))))

SenaBera dedi ki...

Eee böyle tatlı anneye düşkün olmasın da ne yapsın yani çocuk??
Yengeç burcu değildi dimi Yusuf, anneye en düşkün oğlanların(Bera yengeç) burcu.. Canım benim Allah kolaylık versin inşAllah.. Geçecek ve inanamazsın ama birgün bu günleri özleyeceksin:) Kırmızı eteğini güle güle giy.... Bi de aynayı boşver, bırak lekeli kalsın bir süre:)

uçan talhanın annesi dedi ki...

benimki aynasız :D ama diğer aynalar yetiyor talhaya. zaten artık tırmanmadığı yer yok. bi ara streç film le kaplasammı diye düşündüydüm. sanırım sıyırma anımdaydı. allah'tan vazgeçtim :D
maşaallah yusufcuğa ne güzel huylar geliştirmiş kendine. yeni nesil uyanık bir şekilde işini yaptırıyor :D
bu arada eteği merak ettim. bende beceri yok arkadaşların becerikliğiyle mutlu oluyorum :D

Minel dedi ki...

Yerim ben o kuzucuğun beh behini
Biraz daha sabır geçecek o dönemler
Elinden tutmak istemeycek,yolda yürürken seninle onun arasındaki mesafe uzadıkça daha da mutlu olacak:))) rana eslem gibi:)
hatta ve hatta "sen diiitttt buyası menim yeyim" dicekkk:)
Sabır arkadaşım sabır

Minik Patikler dedi ki...

:) hahahahahahahahahahaha :)