24 Ocak 2007 Çarşamba


Dün korkunç bir gece geçirdim ! Yusuf Aslan ilk uyuduğunda saat iki, altıncı kere uyuduğunda da sekiz buçuktu.. Ondan sonra kaç kere uyandık saymadım artık..

Uyuyabilidiğim nadir dakikalarda da kabuslar yakamı bırakmadı.. Amerika'nın GATA'yı bombalamasından tutun da -bu sırada ben de oradaymışım ne alakaysa artık, merdivenleri çıkarken elektrikler kesiliyor ve her yer enkaz yığınına dönüyordu, arkadaşlarım seslenerek beni arıyordu- Pınar Altuğ'un benim alacağım güzelim beyaz sivri burun ayakkabıyı benden önce davranıp almasına ve o ayakkabıdan başka kalmamasına kadar ne kadar saçma ve kötü rüya varsa hepsi benim için vizyondaydı dün gece..

Şu anda uykusunu alamamış, perişan bir durumdayım..
Peki minik melek nasıl ?

Halinden gayet memnun :) Pencerenin kenarındaki koltuğa yatmış üst kattaki komşunun astığı ve rüzgarla bir o yana bir bu yana sallanan çamaşırları seyrediyor gülerek ve onları yakalamak için çırpınarak... Birkaç fotoğraf çektim koymak için ama sürekli hareket ettiği için hiçbiri net değil.

Bu çocuğun benden daha mı az uykuya ihtiyacı var?
Tam tersi olması gerekmiyor mu?..

Annecim ben de bilmiyorum ki niye uyuyamadığımı..

2 yorum:

Anonymous dedi ki...

Ablacik ben asim, hayirli olsun blog sayfan diyorum ve gerisini msn e birakiyorum.

Kuaybe dedi ki...

kerdeşcik sağol diyorum ama beni kandırıyorsun gibime geliyor.. msn'e bakıyorum bakıyorum yoksun :)