9 Ağustos 2007 Perşembe

Vee nihayet minik melek denizle buluştu bu hafta..

Akşamüstü gitsek, o tatlı maviliği yakalayamasak da -özleyince tatlı mavi oluyor İstanbul'un denizi bile- güzeldi deniz kenarı sefamız..

Oğlumla uzun uzun seyrettik denizi.. O biraz çırpınıp yüzmek istedi ama olsun, ben keyfini çıkardım..





Bu gelişimizde çok gezdik çoooooooookkkk.. Bunda en büyük suç MP'nin :P
Verdi bize pusetini, kim tutar bizi :))


Alışveriş yaparken bir yandan da fotoğraf hastalığımı gidermeye çalışıyorum tabi her gittiğim yerde :))



Dün ayağından ufak bir operasyon geçirdi babam.. Kısa da olsa bir süre yürümemesi gerekiyor, araba da kullanamıyor.. Bu, işin onun için zor olan kısmı.. Bizim için zor olansa o içerdeyken kapıda Yusufcukla onu beklediğimiz anlardı.. Muayene için gitmiştik aslında, bir anda kendimizi operasyon odasının önünde bulduk.. Ben onu eğlendirmeye çalışsam da Yusufcuk emekleyemediği, bulduğu herşeyi ağzına sokamadığı için hiç memnun değildi bu durumdan..

Güvenlik görevlisinden bilgi-işlemdeki abiye kadar herkes çığlıklarımızı durdurabilmek için seferber oldu ! Yerden yere vurulan o zavallı kredi kartı çekim makinelerini mi anlatsam size yoksa parça parça olan küçük hasta el kitapçıklarını mı.. İki kere hastaneyi turlamamız da yetmedi.. O yarım saatin sonunda üstüm başım terden sırılsıklamdı resmen..


Neyse ki babam iyi çıktı oradan ve ben en azından onun için endişelenmedim bir de.. Şu anda daha iyi, yarın pansumana gideceğiz birlikte..


- Gelelim Yusufcuğun evdeki durumlarına.. Farklı zaman ve mekanlarda sevenlerine şirinlik yapmakla meşgul kendisi.. Artık otomatiğe bağladı, ortam şenlendi mi hemen başlıyor gözlerini kısmaya :)) Öyle şirin oluyormuş..


İstanbul'a geldiğimizden beri günde iki öğün yemek yemeye başlaması da en önemli ayrıntı tabii.. Geçen hafta canım arkadaşım Fethiye'yi ziyaret ettik oğlumla, teyzesinin yaptığı "tava lahmacunu"nun içine düştü resmen.. Verdiğim lokma gitti ard arda.. Oradan beraber Sabriş teyzesine gittik bebiş görmeye, orada da tatlıyı lüpletti bir güzel.. Ozan'a anlattım, "Çocuk semirene kadar kal o zaman .." diyor :)) Ama bu işin şakası tabii.. Planladığımızdan bile erken gitme durumumuz var çünkü Ozan'ın annesi ve babası bize gelmeye karar vermişler.. Gidip evi bir elden geçirmem lazım..




- Erken dönme işi gündeme gelince MP'ye puseti geri vermek için telefon açtım ve benim İKEA sevdamı(!) bildiği için orada buluşmayı teklif etti.. Evi oraya çok yakın olan Sabahnur da bize katılınca ortaya bu tablo çıktı..


Tabii bu fotoğrafa üç anne ve birkaç ıvır zıvır daha eklemeniz lazım zihninizde :))

MP'cim bir kez daha teşekkür edeyim buradan.. Sayende oğlumla çok rahat bir tatil yaptık.. En azından benim kollarım çok rahattı :))

Ayrıca Adam bebeğin biz vedalaşıp ayrıldıktan sonra tekrar koşup boynuma sarılması ve beni öpmesi asla unutumayacağım kadar güzel.. Bayıldım küçük adama ben..

Gelelim Sabahnur ve fındık prensese.. Zeynep Erva çok ama çok tatlı bir bebek.. Çok da güleç maşaallah.. Onu her sevişimde o güzel gülücüklerini hiç esirgemedi benden.. Yine uzun uzun oturamadık, hatta Sabahnur'un dediği gibi aldıklarımızı bile yiyemedik ama çok tatlı geçti vakit..

( Sabahnurcum hediye için çok teşekkür ederim bu arada.. Gerçi Yusufcuk onu daha orada masalara vurmak suretiyle biraz yıprattı ama olsun.. Her oynayışta sizi hatırlayacağız.. )

Tanıştığım bir diğer isim de harika pastalar yapan Nes'ti.. O da bir arkadaşıyla İKEA'ya gelmiş, orada buluştuk.. Yani planlasam bu kadar insanla tanışamazdım sanırım.. O kadarla da kalmadı çünkü, dönüşte bizi eve Neslihan bıraktı ve önce Kadıköy'e uğrayıp Burcu'yu ve Oya'yı ziyaret ettik.. Onlar daha önceden tanışıyormuş zaten, ben de hepsini görmüş oldum.. Burcu'nun harika maket pastalarına baktım, onlar da tam gitmek üzereyken uyanan meleğimi sevdiler bol bol..

Çok güzeldi yani bugün, yoğun ama güzel..

Ben şimdiden "Bir daha ne zaman gelsem?" diye düşünmeye başladım :))

11 yorum:

Ayşe dedi ki...

Hay maşaallah..ne güzel geçiyor günleriniz, ne çok gezmiş ve ne çok buluşmalar düzenlemişsiniz..bizede ağzı açık açık izlemekten başka bişey düşmedi:P şaka bir yana maşallah analı oğullu yüzünüz çok çok gülüyor..hiç eksik olmasın, sağlıkla babanıza kavuşun ve sonra tez zamanda gene istanbul gezisi ayarlayabilin inşallah:)

Sabahnur dedi ki...

yusufcum güle güle parcalasın aman oynasın:))
yine bekleriz efem, gülücüklerimizin devamı da var:p

Kuaybe dedi ki...

Ayşecim inşaallah -en geç seneye- seninle de tanışmak nasip olur.. O kada istiyorum ki anlatamam.. Sen de burada olsan koşa koşa gelirdim emin ol..

Bu arada sayfandaki benimle ilgili yazı için bir de buradan teşekkür edeyim.. Çok incesin.. Szilerin okuduğunu bilmek beni daha da mutlu ediyor..

Sabanhurcum, yine geliriz hep geliriz inşaallah.. O gülücüklere gelinmez mi yaa..

Oyuncağı kutardım Yusufcuğun elinden merak etme, biraz büyüyünce tekrar deneyeceğiz parçalamadan oynama becerisini :))

AsYa dedi ki...

şimdi yani pusetli ve bebekli mi olmak gerekiyor:))

EGE dedi ki...

bloglar arası görüşme hııı,harika.ıkea da buluşma fikri daha bi harika...bende bayılırım oraya.gerçektn güzel gezmişsiniz.en çok da Yusuf için iyi olmuştur,değişik mekanlar görmek onları mutlu ediyor.
ikinizi de öpüyoruz
ege ve annesi

Kuaybe dedi ki...

Asyacım olur mu, ne demek, öyle bir şartımız yoktu :)) Hem olsa bile sen de bebekli ve pusetli değil misin? Karşıya geçme imkanım olsa mutlaka seni ve Efe'yi de ziyaret etmek isterdim ama şimdilik mümkün değil bu :((

Ege'nin annesi -ismini bilmediğimiçin yazamadım- hoşgeldin tekrar.. İKEA'da buluşma fikri harikaydı ama içeri giremedik ki! Alışveriş yapmayı bırak gezemedik bile.. Sadece birşeyler yemeye ve sohbet etmeye çalıştık ama onu bile beceremedik bebişler sağolsun :))

Minik Patikler dedi ki...

Canım çok mahçub oldum inan nedir ki ben senden çok sevindim.. Güzel sözlerin için sağol çok iyi geldi.. Kaybolma kısımlarını yazmamışsın :)
Bu arada bana bagajın fotosunu yollar mısın canımcım :)

Anonymous dedi ki...

Ayy ne güzel yaa böyle bulusup tanismaniz, banada yakin olsaydiniz keskede sizleri tanimayi isterdim. Maasallah cocuklarinizada.
Sizinde yüzünüzdeki o güzel gülümseme hic bitmesin insallah, bunu sirri ne bana da söyleyin lütfen! Ben bu konuda zayifim biraz sanirim..
Sevgiyle kalin!
KeLeBeKk
www.kelebekk.blogcu.com

Kuaybe dedi ki...

MP'cim ben teşekkür ederim, dediğim gibi seni tanıdığıma çok mutlu oldum ben..

Kaybolma kısımları mı? Geç onları geç.. Bir yazmaya başlasam içinden çıkamam diye niyetlenmedim hiç :)) Sırf Ümraniye'de yarım saatten fazla dolaştığımızı mı, kandırıkçı kurye yüzünden aynı yeri dönüp durmamızı mı, adres sorduğumuz adamların sorduğumuz yeri değil de Emniyet müdürlüğünü tarif etmesini mi.. Hangisini anlatayım?

Bagaj fotoğrafı mı? Çekmedim ki ben bagajı.. Ama Yusufcukla olan fotoğrafları göndericem eve gidip ilk fırsatı bulduğumda inşaallah..

Sevgili Kelebekk, merhaba.. Keşke yakın olsaydın,dediğin gibiseninle de tanışmış olurduk..

Benim gülmeme gelince.. Aslında hep gülmüyorum herkes gibi, ama hep gülen fotoğraflarımızı koyuyoruz öyle hatırlamak istediğimiz için geçmişi.. Ağladığımız anlar daha fazla belki ama kendimi görmek istediğim gibi olmaya çalışıyorum çoğu zaman.. Oğlumilerde bu yazıları okuduğunda, bu fotoğraflara baktığında hep mutlu olsun istiyorum.. Bir sır varsa o da bu..

tedarikmucize dedi ki...

güzel bir tesadüf oldu iyikide oldu harika insanlarla tanıştım :)

Anne ve Bebisi dedi ki...

oooooooo maşallah:)
Babana geçmiş olsun:(
Yemek meselesine gelince, çocuklar böyle işte:) Yemez,iştahzı dersin, gittiğin yerde utandırırlar:P Ben ve kardeşim de evde burun kıvırdığımız şeyler misafirlikte verilince çok tatlı gelir, annemlerin sevmez, yemez onlar sözlerini yalanlar, yiyecekeri yalar yutardık:))
Afşyet olsun Yusufcuğa, yarasın:)))