3 Ekim 2007 Çarşamba

Hımm, nereden başlasam?


İlk şoku atlattım, önce onu belirteyim :)) Daha o gece iyiydim aslında ve bu DVD hadisesi çok büyük muhasebelere itti beni.. Kısaca özetlemek gerekirse :


* Hırs yaptığım, çok istediğim, mükemmel olması için özen gösterdiğim her konuda "aksiyle imtihan olduğumu" bir kez daha anladım.. Yatak odası da doğum günü de üstüne fazla düştüğüm konulardı, her ikisinden de acı bir tecrübe hatıra kaldı bana maalesef :((

*İkincisi, "Madem kötü birşey olacaktı, iyi ya görüntülere olmuş, ya meleğime olsaydı.." diye düşündüm.. O kadar üzüldüğüme üzüldüm..

* Son olarak da bu "görüntü, kayıt, sonradan izleme, keşke deme" vs. meseleleri çarışım yapa yapa aldı beni, taa ahiret günü muhasebesine götürdü.. O gün karşımıza çıkacak, belki de çoktaaan unuttuğumuz ama o gün bizi ya çok sevindirecek ya da kahredecek görüntüleri düşünüdüm.. Her anımızın kaydedildiğini, bazı görüntülerin biz istesek bile silinme imkanının olmadığını hatırladım.. Hatırladım diyorum çünkü hayatın akışına kapılmış sürüklenirken, sadece günü kurtarmayı düşünürken ne çok şeyi unutmuşum ben!! Ahirette yüzümü aydınlatacak, yoluma ışık tutacak kayıtlar biriktirmek için endişelenmeyi bile.. Çok yazık, çok yazık bana..


Neyse.. Bu bir vicdan muhasebesi ve hepsini buraya aktarmama imkan yok zaten.. Sadece, bu farkediş çok etkiledi beni, onu paylaşmak istedim..

Günlük moduna geri dönelim..

....................

Bu fotoğraf, üç gün önceye ait..

Oturdum kara kışta kalmış gibi bir güzel giydirdim meleğimi evin içinde çünkü bu güzel hediyeleri siz de görün istedim..


Canım Tubamın paşasına ördüğü takım..


Ellerine sağlık Erikcim.. Tek kelimeyle harika olmuş.. Hele o paketi açar açmaz yüzüme çarpan mis gibi koku mest etti beni.. Bir de güzel parfümlemiş arkadaşım hediyesini :))


Yusufcuğuma da güzel bir not yazmış.. Sakladım teyzesi, merak etme..

.....................


Bu fotoğraf da kitap fuarından meleğimin odasına aldığım postere ait..
Dağıstan Çetinkaya çizmiş.. Çok beğendim..
Sağ üstte, "Kitap oku, kanatlansın hayallerin" yazıyor..
Zaten bu poster de tam anlamıyla kanatlanmış hayallerin resmi :))


Haftasonu çok güzel bir gün geçirdik İrem ve karakuzusuyla.. Önce kitap fuarına gittik ve biraz abartıp tam bir buçuk saat gezdik minnoşlarla :)) Sonra da onların evine gidip kocaman bir kavanoz turşu kurduk..


İşte size fuardan kareler..





Yusufcuk o gün tam onlamıyla bir enerji topuydu..
Meraklı bakışlarla pıtır pıtır gezdi standların arasında..
Kucağıma gelmek istemedi hiç..




Kendisine kitaplar beğendi, onları bir güzel inceledi.. Hatta babasına da yardım etti :))
Bazı şanslı müşteriler fişlerini Yusufcuğun elinden aldılar :P

Yanlız o kadar kalabalıktı ki fuar,
İrem gezmediği kısmı bile feda etti, zor attık kendimizi dışarı minnoşlar daralınca :))


Yusufcuk, gün boyunca yediği tek şey olan çubuk krakerlerle ilgili kritik yapma modundaydı..
"Hımm, kucağıma düşmüş olan yarım.. Demek ki diğer yarısını yemişim.. İki de önceden yemiştim, etti iki buçuk.. Bir de elimde var.. Onu da yersem fazla gelir yaa.. Vaz mı geçsem acaba? Kilo falan alırım sonra.. Yok yok, yemiyim bunu ben.."


Hasıl-ı kelam.. Kitapları seviyorum.. Kitap fuarlarını seviyorum..
Meleğime kitap almayı ise çoooook seviyorum..

Böyle güzel güzel okuduğunu görünce de dünyanın bütün güzel kitaplarını önüne yığasım geliyor :))

................


Yusufcuktan notlara geçelim..

*"Kulağın nerede?" deyince kulağını gösteriyor miniciğim..

* Oyuncak ya da gerçek, ne zaman bir telefon görse hemen kulağına götürüp "Ayee" diyor :)) Ben "Alo Ozann.." deyince de elinde telefon yoksa bile elini dayıyor kulağına..

* Çoraplarım ayağımda değilse getirip ayağımın üstüne koyuyor :)) Dün baktım kendi çoraplarını da giymeye çalışıyor, uğraşıp uğraşıp beceremeyince de kızıyor kendine :))

* İki gündür hava güzel diye parka götürüyorum meleğimi.. Arabasından çıkartır çıkartmaz ipi kopmuş gibi koşturup koşturup düşüyor.. Kumları alıp alıp havaya atıyor!! Ben onu salıncakların yanına götürüyorum, o sürünerek bile olsa süs havuzuna ulaşmaya çalışıyor.. Hayır bıraksam hemen dalacak içine, adım gibi biliyorum :)) Su delisi bir bebişim var çünkü..

* Son bir haftada hanemize ve bütçemize verdiği zararlar :

- Kaşla göz arasında çamaşır suyunu devirdi mutfak halısına.. Kocaman ve iğrenç bir beyaz lekemiz var artık!! İşin yoksa al eline çamaşır suyu şişesini, çiçek çizmeye çalış o lekenin üstüne ve farklı yerlere -tek olunca çok sırıtır :))- onlar da ağaracak diye bekle.. Olmadı, bayram harçlıklarımızla yeni halı alacağız artık :))

-Elindeki tencere kapağıyla fırınımı çizdi.. Elinden almasam cam da çatlamıştı garanti..

- DVD'yi bir kez daha zikredelim burada :))

- Yırttığı dergileri ve kırdığı plastik edevatı saymıyorum artık..

* Bulunduğumuz odada taşıyabileceği ne varsa kucağımızda artık.. Alıp getirip elimize veriyor, almayınca da kızıyor :)) Yuvasına yiyecek taşıyan karıncalar gibi, gidip gidip geliyor elinde ıvır zıvırla..

* Slinge alışamadı :(( Kucağıma tırmanıp içinden çıkmaya çalışıyor.. Sadece çok yakınımızdaki markete gidebiliyoruz henüz..

* "Yat annecim, koy başını yastığa.." dediğimde yatıyor artık.. Ama sadece iki saniye, hatrım için yani :))

* Ve son olarak.. Bozuk bir hoparlör var evde, uzun kablolu.. Ucundan tutup onu gezdiriyor, köpek gezdirir gibi :)) O ses çıkardıkça hoşuna gidiyor, daha hızlı yürüyor :))

..............

Bizim ruh hastası olduğundan şüphelendiğim davulcuyla ilgili de birkaç şey vardı yazacak ama Yusufcuk uyandı ve aç.. Hazır öğlen yemeği yemeye başlamışken bekletmeyeyim onu.. Hizmet kalitesi düşük diye vazgeçer falan, Allah korusun..

19 yorum:

Anonymous dedi ki...

masallah masallah cok yakisikli olmus yusuf bebis :) tubacimin ellerine de saglik pek guzel yapmis ne de civil civil bi renk :)
masallah ne guzel boyle bebislerle vaktinizi guzel guzel geciriyorsunuz,Allah mutlulugunuzu daim etsin :)

yesim

sühendan dedi ki...

çubuk krakerle ilgili hesabı çok hoşuma gitti.ben de enes e kitap almaktan ve okumaktan çok hoşlanıyorum.minik ali serisini şimdiden ezberledi.Yusufcuğun hanenize verdiği zararlar listesi kabarmış:)
Neyse cana gelecek mala gelsin.
Becerikli annesi olanları telafi etsin:)))

annegül dedi ki...

hoşgeldin şeker anne:) Hayata güzel taraflarından bakmak yakışıyor sana, ilerde Yusuf paşa bu yazıları okuduğunda kendi payına güzel tavsiyeler alır inşaallah. O muhasebe; bazen gecenin ıssızlığında gelir aklıma, işte o zaman gerçeklerin farkına varırım, ruhum daralır daralır, gerçeklerin farkına varırım ama çıkamam işin içinden.Nefis işte! sabah olduğunda dünyanın alacasına kapılırım yine. Şu mübarek günler hürmetine Rabbim yolumuzu aydınlatsın, bizleri ve evlatlarımızı doğru yoldan ayırmasın.
Bayılırım kitap kokusuna, kıskandım doğrusu, İstanbulda da fuar var ama bir çocuk bir bebekle gidemiyorum maalesef.İnternetten takip ediyorum ama kitabı eline alıp sayfalarını karıştırmak gibisi yok.Biz de babamızla plan yapıyoruz çocuklarla beraber kitap almak, okuma saati yapmak, çocuklarımızın kitap hakkındaki yorumlarını dinlemek; yani onları kitapkurdu olarak yetiştirmek. o günler yaklaşıyor, inşaallah dilediğimiz bizi bulur...
Yusuf paşayı öpüyorum ve aman ha çamaşır suyu vs.dikkat!!!! dökecek kadar ulaşılır ise çok çok kötü yazarken bile endişeleniyorum.Evde tehlikeli ne kadar madde varsa asla ulaşılamayacak yerlere çünkü bu çocuklar her yere yetişiyor.Ve muhakkak kendi kutularında olsun yani pet şişe, kola şişesi, su bardağı gibi çocuğu yanıltacak şeylerin içine asla koyma! uzaktalar ama olur da annene, kayınvalidene bile emanet edecek olursan bunlara dikkat et, çünkü herkes evini kendine göre düzenliyor.Sen biliyorsundur ama ben yeri gelmişken hatırlatayım istedim...

atikenin annesi dedi ki...

şükür kavuşturana:)) bizimki depresyona mı girdi diye düşünmeye başlamıştım:))) sağlık sıhhat versin Rabbim...gerisi boş..herşey yerine gelir..sesini duyduğuma sevindim..

Minik Patikler dedi ki...

Canım şoku atlatmana sevindim. Nice güzel görüntüleriniz olsun inşaAllah..

uçan talhanın annesi dedi ki...

çubuk krakerle yapılan kritik süper...
çocuk çok yemiş be annesi sen de hala yemek yemiyo diyorsun :D
ya ben de kitap almak istiyorum ama okadar çok seçenek arasında bir taneye karar veremiyorum. ya çok kararsızım ben ya :(

tedarikmucize dedi ki...

geçmiş olsun canımcım. napalım cana geleceğine mala gelsin.
benimde kına gece görüntülerine başka şeyler kaydetmişlerdi :)

yusufcukda çok şeker yine. cicileride pek yakışmış maşallah.iyi günlerde giysin.

iremle gezmenizi ve gününüzü çok kıskandım. ankarayamı taşınsak ney :)

k.i.s.d. dedi ki...

Hizmet kalitesi :)

Çok tatlısınız ya!!

afacan minnoşlar dedi ki...

ne güzel gezmişsiniz özendim vallaha , ben bu sene sadece Eyüp fuarına gittim vede pazar günüydü,hayatımda gördüğüm en sıkıntılı kalabalıktı ve fuarın kapısına bile yaklaşmadan geri döndüm :(( iyiki seviyoruz kitapları böyle giderse çocuklarımızda sevecek inşaallah

Ben Ona Resmen Asigim dedi ki...

Ohh bak hemen düzelmiş ne güzel, senin oğlun artist gib annesi daha bol bol film çevirir sana.

Bende ne zaman bir şeyi çok istesem olmaz o yüzden herşeyi oluruna bırakmak lazım sanırım.

Bir de bu sling biraz daha bebişlere göre değil mi , hani yürüyen için biraz sıkıcı değilmi ? Tabi ben hiç bu tip şeyler kullanmadım cahil olabilirim biraz. Ama arabada bile sıkılır şimdi yürüyen bebişler , bide öle yapışık vaziyet ters bence yusufçuğa annesi

evo dedi ki...

poster cok guzel yeni postunu gormekte oyle :)

Anne ve Bebisi dedi ki...

Yine pisti olmusuz:)))
Kalp kalbe karsi anlasilan:))

Okurken kah huzunlendim, kah guldum:) Cok edebi bi cumle oldu, kitap fuari beni de vurdu anlasilan:P

Kraker meselesine ve oyuncaklarini tasimasina cok guldum:)))

Erik de masallah ne guzel hediyeler gondermis oyle:))) Renklerine bayildim:))

muko dedi ki...

Ne kadar güzel bir ailesiniz blogunuza biraz göz gezdirdim de
Yusuf'cuk çok tatlıı bir bebekkkk ama annesidi öyle:)
Allah'ım mutluluğunuzu daim etsin evinizden sağlık huzur eksik olmasın inşallah

pınar dedi ki...

yeni imajın hayırlı olsun kuaybecim:) ben de istiyorum blogumu yenilemek ama yeniliklere kolay alışamadığımdan ağırdan alıyorum şimdilik:)

Kuaybe dedi ki...

Yeşimcim, özlemiştik valla.. Açma arayı ya da sen de blog aç kendine, biz gelip okuyalım özledikçe :))

Tubacığının ellerine sağlık gerçekten.. Ben de bayıldım renge..

Yusufcuk da Minik Ali okuyor Sühendan teyzesi, fotoğrafta o var elinde ama biz daha ezberlemedik tabii, yaşımız tutmuyor :))

Becerikli anne (!) işi beceremedi bu sefer maalesef.. Gitti halı gittiiii !!

Gül'cüm, güzel yorumun için teşekkürler öncelikle.. Kitap fuarı için de inşaallah en kısa zamanda gidebilirsin diyorum.. Mesela seneye :)) Bebiş biraz büyüyünce..

Çamaşır suyu konusuna gelince.. Hepsi emin yerlerde merak etme.. Ben o zaman biryeri siliyordum, yanımdaki şişeyi devirdi afacan kaşla göz arasında.. Normalde ulaşamaz yani.. Teşekkürler uyarın için yine de..

SELIN dedi ki...

TAM BIR KITAP KURDUYUM BENDE ISTIYORUMKI BILINCLI NESILLER ICIN HERKES HER BULDUGUNU OKUSUN,OKUTSUN.Cok isterdim o fuari gezmeyi.Neyse yusufcugum yine harika.Kuaybecigim biliyosun benimde bir kizim var.Ayiptir soylemesi yusufun huyu huyuna,suyu suyuna,hamarat,guzelmi guzel bir kizim var anlarsin ya....FILIZ

Kuaybe dedi ki...

Sabriş ablam sağol.. Ben de senin sesini duyduğuma sevindim.. Ne zamandır yazmıyordun sen de..

Amin MP'cim..

Evet Eminecim, yiyor birşeyler, nankörlük etmemek lazım :))

Dediğin gibi çok kitap var ve seçmek zor oluyor geröekten.. Ama şöyle bir çözüm olabilir: Hepsini almak :P Hi hiii..

Nescim ben biliyorum, sen dayanamayacaksın en sonunda taşınacaksın buraya.. Bak buraya yazıyorum :P

Ama daha iyisi bizim oraya dönmemiz galiba :))

K.i.s.d.cim, 7/24 "high quality" hizmet var bizim evde.. Baştan öyle alıştırdık küçük beyi, şimdi standartları düşüremiyoruz n'apalım :))

Kuaybe dedi ki...

Ayşecim en büyük isteğim o zaten.. İnşaallah okumayı seven, kendini geliştirme kaygısı olan bir insan olur meleğim ( yani meleklerimiz)..

Didemcim, sağol.. Dediğin gibi biz daha çoook film çevireceğiz inşaallah :))

Slig aslında çok rahat ve kullanışlı ama dediğin gibi bizde zamanlama sorunu var galiba.. Sürekli yürümek istiyor minnoş, alışana kadar bekleyeceğiz artık.. Ama zorlamayacağım tabii, olmazsa ikinci bebişe saklarız hevesimizi :))

Teşekkürler Evocum..

Esracım okudum yazını.. Piştiii..

Oyuncaklarını ve bilimum ev eşyasını taşıması gerçekten çok komik.. Sürekli elinde birşeylerle gidip gidip geliyor bıkmadan :))

Merhaba Muko, hoşgeldin..
Ben de en kısa zamanda sizi ziyarete geleceğim inşaallah.. Tanışalım bakalım, o iki küçük afacan kimmiş?

Pınarcım, hiç zor olmuyor alışmak.. Birkaç tuşla işlem tamam :)) Ben de tam tersine hep aynı şeyi görmeye alışamıyorum, daha doğrusu katlanamıyorum (kendimle ilgili meselelerde tabii)

Kuaybe dedi ki...

Filizcim, inşaallah en kısa zamanda sen de Türkiye'ye gelebilir ve doya doya gezebilirsin kitap fuarlarını..

Diğer mesele için de.. Tamam, sizi de ekledik aday listemize :P