16 Ekim 2007 Salı

Tahminimiz doğruymuş.. Kabakulak olmuş Yusufcuk :((


Peki neden?

Doktorumuzun teşhisi, üç hafta önce vurdurduğumuz MMR aşısından kaynaklandığı yönünde.. Bu üçlü aşının içinde kabakulak aşısı da var ve bazı bebeklerde komplikasyon olarak hastalığı tetikleyebiliyormuş.. İremle konuştuk akşam, karakuzu da aynı Yusufcuk gibi aşıdan on yedi gün sonra kabakulak geçirmiş, onlara da aynı şeyi söylemiş doktorları.. ( Bu arada, karakuzu bugün ufak bir kaza geçirmiş ve alnı yarılmış.. Dört dikişle dönmüşler eve.. Geçmiş olsun minnoşumuza, Allah beterinden saklasın..)

Şu anda beklemedeyiz.. Kabakulak için spesifik bir ilaç yok.. Sadece yüksek ateş olursa şurup veriyoruz.. İki gün sonra kontrole gideceğiz inşaallah tekrar..

Bu arada, aşıdan kaynaklanan kabakulak mı olduğunu anlamak için ayrıntılı tahlil yapıyorlarmış Hıfsısıhha'da.. Aşıyı ihbar edip sağlık ocağının incelenmesi gerekiyormuş bir problem var mı diye.. "İsterseniz gidin.. Ben aşıdan kaynaklanan kabakulak olduğuna eminim, kuluçka süresi günü gününe uyuyor, immuglobin bakılsa bile hastalıktan mı aşıdan mı olduğu ayırdedilemeyecek şimdi.." dedi doktorumuz ama çok kan alıyorlarmış, kıyamıyorum Yusufcuğa.. O şiş boğazıyla dakikalarca ağlasın istemiyorum.. Gitmeyeceğim galiba.. Ama sağlık ocağıyla ilgili ne yapılması gerekiyorsa onu halletmem lazım..

Bugün daha iyi anladık ki Yusufcuk doktorunu tanıyor ve o daha yaklaşmaya başlar başlamaz eliyle uzaktan itme hareketi yapıyor.. Bugün hem o hem ben hem de doktorumuz ter içinde kaldık hastanede..


Yapılan müdahale: Küçük ışık yardımıyla ağzının içine ve boğazına sadece bakma, kulağını inceleme..

Müdahale şekli: Anne kişisi yarı yatar yarı oturur pozisyonda ağlamaktan sakinleştirilemeyen Yusufcuğu yüzü yukarı bakacak şekilde kucağına alır.. Sol eliyle iki elini ve bacaklarını sıkıca kavrar, sağ eliyle başını sabitler ve sıkıca kendine bastırır.. Doktor, elinde ufacık bir aletle kurtcuk gibi kıvranan Yusufcuğa yaklaşır ve ağzını açmaya çalışır - zira Yusufcuk ağzını açmadan çığlık atmaktadır başına gelecekleri bildiğinden - Anne kişisi bebeği daha sıkı kavrar, yanaklardan ufak bir sıkıştırmayla ağız açılır, kontrol yapılır.. Anne oturmayı geçmiş resmen yatağa uzanır kucağına yapıştırdığı Yusufcukla birlikte :)) Kulak muayenesi için Yusufcuk yan çevrilir.. Doktor bir kez daha eğilir.. Yusufcuk bağırmakta, anne "Ay şimdi katılacak.." diye sayıklamakta, baba ise doktorun da üstünden görünen yüzünü şekilden şekile sokarak Yusufcuğa şirinlik yapmaktadır..


Şimdi gel de bu çocuğa kan tahlili yaptır..


.........................


Gelelim bayrama..

Yusufcuğun bayram serencamını anlatmaya "extreme" yolculuğumuzdan başlamak en iyisi olacak galiba.. Öyle ki Ozan eve varır varmaz, armudun sapı, vitesin düzü-otomatiği demeden hemen bir araba almaya ahdetti :))

Sair zamanlarda en ufak bir "çıt" sesine uyanan Yusufcuk, yola çıkacağımız sabah ben onu kucaklayıp gezdirdikten, altını bile değişitirdikten sonra ancak üstünü giydirirken uyandı.. "Niye rahatımı bozdunuz yaa.." diye de bize epey bir kafa tuttu uyku sersemi cırtlak sesiyle :)) Neyse hemen hazırlanıp çıktık, otobüsümze rahat rahat bindik ama Yusufcuk mızmızlanmaya başladı.. Oturduğumuz koltuk ve çevresinde kurcalanmadık yer kalmadığından oyalamak da pek mümkün olmadı ve serenat başladı!! Babası alıp kucağında gezdiriyor, ben emzirmeye çalışıyorum - ki uyusun - yok.. Huyudur Yusufcuğun, farklı bir yerdeysek, yanımızda başkaları varsa, birileri konuşuyorsa ne emer ne uyur.. Keşfedilecek herşeyi son noktasına kadar keşfetmeden rahat etmez içi.. Yine öyle oldu.. Uyutamadık bir türlü.. Hatta iş o dereceye geldi ki babasını bile istemez oldu, kendini yere atıp yürümeye çalışıyor.. Elinden tutup yürütüyoruz koridorda, onu da istemiyor.. Sağa sola sallana sallana giden otobüste kendi başına yürüyüp etrafı karıştıracakmış beyefendi!! Tam dört saat bu hengameyle geçti..

Sonra devreye, hala kendisinden "Allah razı olsun.." diye diye bahsettiğimiz host abimiz girdi.. Kucakladı Yusufu, hem oynattı, hem gezdirdi hem de isteyen yolcuların kucağına Yusufcuğu götürmek suretiyle firmanın servis yelpazesini genişletti.. Bir ara ikinci kaptanın uyuduğu bölmeye bile gittiler ziyarete :)) Böylece Ozan da ben de, Yusufcuk ağladıkça yan yan bize bakan yaşlı amca da derin bir "ohh" çektik..

Şimdi aşağıdaki fotoğrafa bakıp bana kızmayın.. Çok kısa bir süre oradaydı Yusufcuk ve çift şerit-tek yön yani karşıdan aracın gelmediği, sollamanın riskli olmadığı güvenli bir mevkideydik o anda ve Yusufcuk deli gibi ön tarafı gösterip ağlıyordu.. Sadece susması için izin verdik kısa bir süre.. Pişmanım ama başka türlü susturamadık ki küçük beyi.. Otobüsten atılıp köye kadar yürüyecek mecalim yoktu gerçekten..


Tek derdi orayı görebilmekmiş meğer.. İki dakika sonra bir baktık, muavinin kucağında sızmış Yusufcuk!! Aynı şey bugün de oldu.. Saatlerce uyumadı uyumadı, hastane dönüşü kucağımda oynarken bir anda koluma düştü kafası.. "Küt" diye uyumuş meğer oynarken :)) Kendi kendine uyumayı öğreniyor mu ne :P

Neyse, bunun son otobüs yolculuğumuz olması için dua ede ede köydeki evimize vardık :)) Zaten arefe günü gittiğimiz için o gün biraz dinlenmeyle, biraz hazırlıkla geçti.. Anlamadık bile..

Bayram sabahı Yusufcuğu giydirip süsledik, Ozan'ın dedesinin evindeki bayram kahvaltısı için köy içine indik.. Yusufcuk bayramda da geleneğini bozmadı ve kahvaltı etmek yerine oynamayı tercih etti.. Tavukların olduğu yere bakan pencereyi keşfettikten sonra ise onu oradan almak pek mümkün olmadı :))



Bu arada, şu önemli noktaya parmak basmayı da unutmayalım tabii.. Bir günün bayram olması, o gün yaramazlık yapılmayacağı anlamına gelmez..

Bayram da olsa dolaplar karıştırılır...
Şekerlik bir güzel devrilir..


O şekerliğin kapağıyla hızlıca koşulur, koşulur...

Hatta öyle hızlı koşulur ki anne fotoğraf çektiğinde sanki duran Yusufcukmuş da dönen çevredeki eşyalarmış gibi görünür :))


Ama bazen bayramda mutsuz da olabilir çocuklar :((
Annaneleri yanlarında yoktur çünkü..


Hemen "Hımm, ne yapsam?" diye düşünülür..
Ufak bir telefon görüşmesi meseleyi halleder :))


Bayram demek, en çok da büyükleri ziyaret demektir..
Yusufcuk da anne ve babasının elinden tutar, harçlık toplamaya gider..


Sonra...
Bahçede oynanır..
Özgürlüğün tadı çıkarılır..

Minik böcük ve karıncalar incelenir..



Bayram ziyaretlerimiz bitince "Eve dönmeden önce bir de piknik yapalım.." dedi Ozan.. ( Aaa, ne garip :P ) Gezdik dolaştık, güzel bir yer bulduk.. Sonra da bu sezonun en güzel mahsülünün fotoğrafını çektik..

Tarladan sofralara abi, geeelllllll :))



Yusufcuk babannesiyle ateşin başında ısındı..



Dönüşte önce Kütahya'ya uğradık, Yusufcuğun orada askerlik yapan amcasını görmeye.. Babaannemiz hüzünlendi biraz.. "Havacı" amcası, "fiuuuuvvvv fiuuvvvv" diye havalarda uçurdu meleğimi.. Birlikte yemek yedikten sonra yola devam ettik hemen çok geçe kalmamak için.. İyi yapmışız.. Hem Yusufcuk arabada huysuzlanıp ateşlenmeye başladı ( meğer kabakulakmış ) hem de bayram dönüşü çok yoğundu tarfik.. Işıklarda, gişelerde metrelerce kuyruklar vardı..


.........................


Allah'a şükür çok güzel bir bayram geçirdik ama üzücü şeyler de olmadı değil.. Ağzımda hala onların nişanesi üç kocaman uçuğum var :((

Bayram sabahı annemi aradım ama açmadı telefonu uzun uzun çaldırmama rağmen.. Meğer hastanedelermiş.. Arefe gecesi minnoş Mirza'm hastalanmış.. Rengi koyulaşan idrarına kan da eklenmeye başlamış.. Sabahı zor etmişler, bayramı hastanede karşılamışlar maalesef.. Küçücüğüm kum döküyormuş.. Dayılarında varmış kronik böbrek rahatsızlığı, genetikmiş galiba.. Üç günlükken başladı onda da!! Allah'ım şifa ver yavrucuğa ve tüm hasta yavrucuklara..

Ertesi gün yine aradım, yine hastanedeler ama bu sefer Ece için gitmişler.. Doğumu epidural sezaryendi, epiduralin etkisini atamamış vücut.. Baygınlaşmaya, dayanılmaz bel ve başağrıları çekmeye başlamış, yatırmışlar hastaneye.. Ağır ilaçlar verdikleri için bebeği de emzirememiş o gün.. Annemler kaşıkla beslemişler yavrumu hasta hasta.. ( Biberon alıp annesini emmeyi reddetmesin diye )

Şimdi ikisi de evdeler ve iyilermiş.. İlaçlar iyi gelmiş Mirza'ya, hastaneye yatmasına gerek kalmamış.. İdrarında kan da yokmuş artık, bitmiş galiba kum dökmesi ama anladığım kadarıyla ara ara yaşanacakmış bu.. Halasının kuzusu, kıyamam ben ona.. Şifa ver Rabbim.. Şifa ver benim tatlış yeğenime..


(Hem Yusufcuğa hem de Mirza'ya dua ederseniz çoook mutlu olurum..)

31 yorum:

hayalperisi dedi ki...

cok gecmis olsun insallah kolayca atlatirsiniz

mirzacik ve annesinede gecmis olsun allah bir daha göstermesin

Atikem dedi ki...

canım kuaybem yoğun br bayram geçirmişsin..araba yolculuk konusunda ben de dertliyim..araba olunca herşey bitmiyor.tabiki otobüsle hiç yolculuk yapmadım o yüzden karşılaştıramam ama arabada da annenin canı çıkabiliyor yine..aslında çocukla yolculuk zor.. yeğenine gelince inşaallah bir daha böyle bir dert göstermesin Rabbim...epidurali ben de yaptırdım ve ısrarla hiçbirşey olmaz dedi her sorduğum..ama demek ki olabiliyormuş..üzüldüm gelininiz için inşaallah kalıcı bir tesiri olmaz..

SenaBera dedi ki...

Mirza ve annesine ALLAH acil şifalar versin...
Yusuf da çabucak iyileşir dilerim..Kolay gelsin.Bayram şekeri de tam şekermiş maşallah..

Anne ve Bebisi dedi ki...

Kuaybecim, Yusufcugumuza, minik yegenine ve gelininize cok cok gecmis olsun. Yusuf'a da cok uzuldum ama yegeninin minicik bebisin daha kendini, nerede oldugunu bilmezken boyle aci cekmesine cok uzuldum:( Umarim tekrarlamaz:(

Yusufcuk da kolayca atlatir insallah.

Yalniz araba maceraniza cok guldum:)) Alem bu cocuklar:)) Tatli tatli kendini de sevdirirmiisss minnos:))

Tekrar tekrar gecmis olsun.

Archi*Sugar (Esra) dedi ki...

Ah Kuaybecigim, cok uzuldum. Bebislerinize neler olmus boyle. 3 gunluk bebegin kum doktugunu hic duymamistim. Cok cok gecmis olsun. Asidan kabakulak olmak da pek raslanan bir durum degil sanirim.

:-(
En kisa zamanda bebisler sihatlerine kavussunlar insallah.
Dualarim sizinle....
Sevgiler
Esra

pınar dedi ki...

ok geçmiş olsun yusufçuğa. bayram resimlerinde ne de tatlı çıkmış maşallah.
mirzaya ve annesine de acil şifalar. Allah sabır versin.

muko dedi ki...

Yusuf'cuğa küçük Mirzaya ve gelininize çok geçmiş olsunn..
Üç günlük bebeklerinde kum dökebileceğini ilk kez duydum bende:(
Dualarımdasınız..

Bayramm şekeri olmuşş yaa bu Yusuf'çukk çok tatlı maşallahhhh :)

Rabbimm kötü gün yüzü göstermesin inşallahh,o gülen yüzü hiç solmasın..

AYSUN dedi ki...

Kuaybe çok çok geçmiş olsun canım yaaa. Hem yusufcuma hem de minik yavru mirzaya. En kısa zamanda düzelir inşallah ikisi de. Ya ne biçim iştir bu aşıdan kabakulak? Peşini bırakma bunun bence canım...

Bayram günleriniz çok tanıdık geldi bize:) Özellikle yusufun ceketine bayıldım ben :) Çok yakışmış bayram şekerine...

Vee ozan sonunda karar verdi demek arabaya:) hayırlı olsun... Ben de sonunda eşime güvenmeyi öğrenip arabayla şehirlerarası yolculuğa çıkma kararını verdim artık!!!

k.i.s.d. dedi ki...

Canım benim, çok geçmiş olsun. Hem Yusufçuğa, hem de yeğenine dua edeceğim.

Ve yine çok keyif aldım okumaktan. Yer yer güldüm, yer yer hüzünlendim. Yazılarını okumaya bayılıyorum. Kuzucuğuna da bayılıyorum. Bir kızım olursa oğlunuza talibim ona göre:)

Sabahnur dedi ki...

hosgeldiniz canım..

hangi blogu acsam bir hasta var, daha karakıs felan da gelmedi ustelik. Allahım insallah bu son hastalıklarımız olur..

Biz de acayip hastayız ozellikle ben, zeynep erva daha iyi elh. Aman o olmasın zaten..

o minik melek ceke mi giymiş?!! koca adam mı olmus yoksa... Tatliş meleğim benim..

Suciceği kabakulak gibi hastalıkları erken yaslarda cıkarmak cok cok daha iyi, bunu bir sevinme aracı olarak kullanabilirisniz.

cok polyanna gordum kendimi:p

opmuyoruz ama sevgiler yolluyoruzzzz :))

evo dedi ki...

Hem yusufcuga hem mirzaya cok gecmis olsun.Annesi de cabucak iyilesir insaallah.Sen yolculugu anlatirken benim cocuklarla yaptigim ucak yolculuklarini hatirladim :S .

uçan talhanın annesi dedi ki...

rabbim şifa versin her iki bebişe de...
otobüs yolculuğu hele bebek var ise tam bir işkence oluyor anneler için. hayırlısıyla arabanızı alıp hayırlı günlerde kullanın inşaallah. bu arada o bu senenin en güzel mahsülünden biz de alabiliyormuyuz :D
maşaallah çok güzel geçmiş bayramınız. biz son iki günü yollarda harcadık. talha en son isyanlardaydı. ama durup isyanını giderecek bir yer bile yoktu etrafta :(

YASEMİN dedi ki...

YA GERÇEKTEN SİZE İMRENİYORUM 5 AYLIK Bİ BEBEĞİM VAR GEZMEK BANA ÇOOOKK UZAK.

sühendan dedi ki...

Hem yusufcuğa hem de ece ve ilker mirza ya çok geçmiş olsun.kum dökmeye büyük insan bile dayanamıyorken o küçük meleğe Allah yardım etsin.Bir daha tekrarlamamasını nasip etsin.Resimde de çok tatlı maşallah.Yusufun bayram şekeri hali de çok güzel.Ceketle aynı büyük bir adama dönmüş:)Yeni mahsül ürüne de bayıldım.Yerim ben hormonsuz,kabakulaklı o yeni mahsülü:)))

Bir Hoş Seda imiş... dedi ki...

geçmiş olsun canım hem minik bebişe hemde yusufçuğumuza dualarımız tüm hasta bebişlerle.Yol maceralarına da çok güldüm yerim ben onu.

Kuaybe dedi ki...

Hayalpericim, çok teşekkürler.. Umarım sen de daha iyisinidir bugün..

Sabriş ablam haklısın, aslında zor olan bebkle yolculuk.. Araba otobüs farketmez ama otobüs olunca başkalarını da rahatsız etmek giriyor devreye, o geriyor insanı :((

Sena-Bera'nın annesi, çok teşekkürler.. Buyur sen de al bayram şekerimden :))

Esracım çok çok sağol.. Dediğin gibi Yusufcuğunki Allah'ın iznyle geçip gidecek birşey ama Mirza ömür boyu çekebilir o acıyı.. Rabbim şifa versin diye dua edip duruyorum..

Archicim sana da çok teşekkürler.. Her iki bebişimizin rahatsızlığı da nadir cinsten gerçekten.. Ama yine de duamız dermansız dertlerle karşılaşmamak.. Rabbim hepimizn yavrucuklarını korusun..

Kuaybe dedi ki...

Teşekkürler Pınarcım, o sizin tatlılığınız :))

Sevgili Muko, çok sağol.. Yavruların gülüşleri herşeye bedel, Rabbim soldurmasın onları..

Aysuncum sağol.. Yarın sağlık ocağına gidip ne yapılması gerekiyorsa yapacağız bakalım.. Bugün çok soğuktu, cesaret edemedim Yusufcuğu çıkarmaya..

Demek yakışmış küçük erkeğimin ceketi.. Sağol teyzesi :))

Bayram maceranızı da okudum dün.. Dedim ya çok ortak noktamız var :)) Köyde bayram bir başka oluyor gerçekten..

Berk'in tombiş tombiş yanaklarından öperim..

K.i.s.dcim çok teşekkürler hem duan hem de beni sevindiren yorumun için.. Tamam, senin kızı (!) da ekledik aday listemize :))

Sabahnurcum hoşbulduk :))

Evet yaa, ben de nereye uğrasam bebişler hasta.. Sezon açıldı ne de olsa.. Umarım hafif atlatırız, bir daha da hasta olmayız hiçbirimiz..

Evet tatliş meleğin ceket giydi bayramda teyzesi.. Görüntü çok tatlıydı ama o ciddi (!) haliyle yaramazlık yapması daha da tatlıydı.. Sanki ceket giyince köşeye geçip oturacak gibi geldi bize ama o fıldır fıldır koştu ortalıklarda :))

Kuaybe dedi ki...

Evocum çok teşekkürler..
Yaramaz bir bebişle uçak yolculuğunu düşünemiyorum bile.. Kenara çekme şansı da yok!!

Eminecim, yaz adresini, organik mahsülümüzden sana da numune yollayalım hemen.. Alabilir miyiz ne demek :))

Son iki gününüzün de yollarda harcanmasına çok üzüldüm.. İşte o zaman işkenceye dönüşüyor bayram..

Merhaba Yasemincim.. Sana sadece şunu söyleyebilirim, beş aylık bir bebekle gezmek, on üç aylık bir bebekle gezmekten kat kat kolay.. Her ikisini de tecrübe ettiğim için söylüyorum.. Büyüdükçe daha da zorlaşıyor emin ol.. Bence hemen gezmeye başla sen :))

Sühendancım hemen sana da gönderiyoruz bir numune bizim mahsülden, bir bak bakalım tadına :))

Şifa dileklerine de çok teşekkür ederim.. Ben de sizin hastalarınıza şifa diliyorum canım..

Sedacım çok teşekkürler.. Geç de olsa biz de senin bayramını kutlayalım buradan.. Tatlı yaptın mı bakiim bayramda :))

SeiNeP dedi ki...

merhabaaaa :) ben sizin blogunusu çok usun zamandan beri takip ediorumdaaa bi türlü yorum yasmaya cesaret edememiştimm..neden cesaret edemediğimi bende bilmiorum gerçi neyse ... :) minik yusufcuğa ve miniminicik mirsacığaa çok geçmişler olsun..Rabbim en kısa zamanda şifalarını versin inşaallah...
ben kabakulak,su çiçeği ..vb gibi bulaşıcı hastalıklar geçirmemişim..o yüsden annem çok endişelenir benim için..yaş ilerleyince daha ağır atlatılıyomuş..hatta bunun için doktora bile götürmüştü annem beni.kısım bulaşıcı hastalık geçirmedi die..tabi doktor bise gülmüştü :P uzun lafın kısası minik tatlış yusufcuk inşaallah en kısa zamanda eski parlak sıhhatli neşeli günlerine geri döner :) sevgilerimle...

naneee dedi ki...

kuaybecim çok gecmiş olsun ... ben senin oglunu yerim o minicik ceketini de çok begendim çok yakışmış ....

zehra dedi ki...

yusufcuguma cokk gecmıs olsun kocaman oper onu zehra ablası ayrıca bu ne guzelve yogun bır bayrammıs boyle yusufcuk seker olmus masallah bayramlıklarıyla ayrıca mırzacık ve annesıne gecmıs olsun

Ben Ona Resmen Asigim dedi ki...

Çok çok geçmiş olsun canım, genelde bayramda tüm çocuklar hastalanıyorlar, çünkü tüm herkes özlediği bebeği mıncıra mıncıra tükürüklü tükürüklü öpüyor. Ya da 1 gün içinde defalarca evden çık eve gir yaptığın ve ne kadar dikkat edersen et terini üşüttüğün bebeğin değil senin bile hastalanmaman bir mucize oluyor.

Bebekken dahada zor oluyor uykusu geliyor misafirlikte uyutman gerekebiliyor.Bu liste uzar gider. Bayramlar iyi güzelde bebekliler için değil çocuklular için. Harçlık ikram edilen çikolatalar, güzel giyinip el öpmeler...

Canım uzun yazdım ama kendi arabanla ya da uçakla yolculuk kolay. Arabada istediğin her an durabiliyorsun, rahat emziriyorsun, yanına aklına gelen tüm oyuncaklarını alabiliyorsun. Yine çenem düştü. Kabakulaklı oğluşa uzaktan öpücük yolluyorum.Mirza'ya da dualarımı.

mucizenin annesi dedi ki...

hanimiş teyzesinin hasta armutu bakiim..? sen böyle koca adam gibi giydir etrafta yakışıklı yakışıklı dolaşsın sonrada hasta olsun minnoşum..
şaka bi yana yusufumdan çok Mirzaya ve annesine üzüldüm..Rabbim acil şifalar versin meleğe..Dualarımız hep sizinle bitanem..umarım en kısa zamanda iyileşirsiniz de kavuşuruz..
Allaha emanet..

yasemİn dedi ki...

tavsiyeni dikkate alıcam.o kadar güzel anlatıyorsun ki sanki ben gezmişim gbi geliyor.

feyza dedi ki...

merhaba;
Bayağıdır uğrayamıyorum neler kaçırmışım.
canım geçmiş olsun mirzacığa,annesine ve Yusuf cuğa inşallah en kısa zamanda şifa bulurlar.
Bayramınız da çok güzel dolu dolu geçmiş maşallah köyde bayramlar bir başka oluyo neyse ben vakit bulmuşken okumaya devam edeyim görüşürüz öpüyorum minnoşu ve seni:))

Minik Patikler dedi ki...

Ah canım çok geçmiş olsun kıyamam yavruşa ben, bayram sonrası hemen buraya gelirsiniz diye beklerken siz nelerle boğuşuyorsunuz ama Yusuf'cum çok şanslı anneciği çok iyi bakar bayram şekerine... Hele gelininize ve bebeğine çok üzüldüm Allah korusun umarım hemen iyileşirler, Mirza için acil şifalar dilerim kıyamam ben tatlişe daha bu kadarcıkken kum mu döküyormuş hiç duymamıştım.


Sana Allah güç kuvvet versin Yusuf'cum afacan afacan dolaşmış gene..

bize de dua et canım olmaz mı?

Lilium Bosniacum dedi ki...

geçmiş olsun, çok üzüldüm. Allah acil şifalar versin inşaallah.

zeynep dedi ki...

yusufçuğa çok geçmiş olsun. haftaya yine ankara yolarındayız. umarım görüşebiliriz. mirzaya da kocaman öpücükler:)))

[ fiкяiмiи iиcє güℓü ] dedi ki...

Çok geçmişler olsun Yusufcuğa. Hangi otobüs şirketi bu acaba? Ben bundan sonra onlarla seyahat edeyim. Baksana servisteki lokuma maşallah.:) Yeğenciğine ve anneciğine Rabbim şifa versin. Çabucak atlatıp, bir daha yaşamasınlar inşallah.

Kuaybe dedi ki...

Sevgili Seineb, hoşgeldin..

Bu kadar korkunç muyum ya.. Niye cesaret edemedin ki yorum yazmaya.. Yaz sen yaz.. Saat on ikiyi vurmadıkça problem yok :))

Nanecim çok teşekkürler.. Sen de al hemen oğluşuna bir minik ceket :))

Zehracım çok teşekkürler.. Yusufcuk da seni kocaman öper, hele bir iyileşsin..

Didemcim teşekkürler.. Yusufcuk hastalanınca aklıma ilk sen geldin zaten.. Hani yazmıştın ya bu bayram şekerleri bozulabilir, dikkat etmek gerek diye.. Ama bulaşma değil bizimki, aşıdan oldu.. Gerçi bu senin tezi yalanlamaz, doğru tespit.. Tükürüklü öpücükler, mıncık mıncık durumları ve eve girip çıkmalar.. Düşünüyorum da yine hafif atlattık Allah'a şükür :))

Tubacım hasta armutun resmini yeni yazıda görmüşsündür zaten.. Burada sadece teşekkür edelim sana :))

Yasemincim gerçekten gez.. Gerçi kış geldi ama ilerde daha da zorlaşacak bebekle çıkmak, "Keşke küçükken gezseydim, emip uyuyordu en azından, yürümeye, kendini kucağımdan atmaya ya da oraya buraya vurmaya kalkmıyordu diyeceksin :))

Kuaybe dedi ki...

Feyzacım ben de merak etmiştim seni ne zamandır uğramıyorsun diye.. Belki mail attın ama gitti işte bizim adres.. Yeni mailimi sayfanın sağ üst köşesine yazdım, oraya atabilirsin canım.. ( minik.melek@yahoo.com )

MP'cim aman yaklaşma, hamileler için tehlikeliymiş kabakulak :)) Ben geçirdim de deme, ben ikincisi lisede olmak üzere iki kez geçirdim!!

Benim İstanbul işi yattı.. Ancak bayrama gelebilirim sanırım.. İnşaallah kavurma yeriz birlikte :))

Liliumcum çok teşekkür ederim..

Zeynepcim mutlaka beklerim gelirseniz.. Telefonum var sende ara tamam mı?

FİG'cim hoşgeldin..
Teşekkür ederiz yorumun ve güzel dileklerin için.. Yanlız otobüs firması meselesinde bu kadar emin olma.. Birçok yolcunun "Ah bir inse şunlar.." diye Allah'a yalvardığına eminim ben :))